Siz değerli misafirlerimizle Antalya Havalimanında buluşup, Sunexpress Hava Yolları ile check-in işlemleri sonrasında, saat 08:10 uçağı ile Kayseri Havalimanı'na ulaşıyoruz. Bizi bekleyen tur aracımıza biniyor ve KAYSERİ’ye geçiyoruz. Önce uygun bir yerde (ekstra) sabah kahvaltımızı alarak, panoramik Kayseri turuna başlıyoruz. Kayseri Kalesi, Anadolu Selçuklunun yaptığı ilk Külliyesi ve en büyüklerinden biri olan Hunat Hatun Külliyesini rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde geziyoruz. Kayseri’nin ünlü çarşısı olan  Pastırmacılar Çarşısı’nda serbest zaman verdikten sonra, Sivas merkeze doğru yola çıkıyoruz. Sivas çarşısında alacağımız serbest öğle yemeği molasının ardından, 1892 yılında Sivas Lisesi olarak yaptırılan ve 1981 yılına kadar Sivas Lisesi olarak kullanılan Cumhuriyet’in ilanı sürecinde halkın birlik, beraberlik ve bütünlüğünün temellerinin atıldığı en önemli yerlerden biri olan Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Şifaiye Medresesi, Buruciye Medresesi, Çifte Minareli Medrese, Hükümet Konağı, Paşa Camii ve Madımak Otel & Kültür Evi gezileri ardından dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz . Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sivas Köşk Hotel

Otelde alacağımız kahvaltı sonrası, İç Anadolu’nun demir madenleriyle dolu zengin tepelerini seyrederek tarih kokan kent Divriği ilçesine hareket ediyoruz. Yol güzergahımızda bulunan Kangal Köpek çiftliğine uğruyor ve Kangal köpekleri hakkında bilgi alıp hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. İç Anadolu’dan Doğu Anadolu’ya doğru uzanacak olan kültür turumuzun ilk durağı birbirinden güzel taş bezemelerle süslü, eşsiz dört kapısı ile Unesco Dünya  Kültür Mirası şaheseri Divriği Ulu Cami olacak…Selçuklu taş mimarisinin eşsiz bir örneği olan Divriği Ulu Cami’ni rehberimizin derin anlatımları eşliğinde geziyoruz. Ardından Divriği Kalesini  Divriği Tren Garını panoramik olarak görerek, zamanın adeta durduğu  Osmanlı ahşap evleri ile süslenmiş tarihi Divriği sokaklarında keşfe çıkıyoruz. Kapıları, kendine has modelleri ile Divriği demirciliğin en güzel örnekleri tokmaklar ve  çekecek adı verilen demir halkalar, anahtar ağızlıklar, kilitler ve kapı kolları ile süslenmiş Ahşap evlerin ilgi çekici görüntülerini fotoğraflarımıza ekliyoruz. Anadolu Selçuklu döneminin en değerli örneklerinden biri olan sekiz köşeli Taş Kümbetleri’de görerek, öğle yemeği için mola veriyoruz. Yöresel yemeklerden öğle yemeğimizi aldıktan sonra, Divriği Çarşısı’na gidiyor ve alışveriş yapmak üzere  serbest zaman alıyoruz.  Buradan tekrar aracımıza binerek, devasa baraj göleti ve altın madenleriyle ünlü Erzincan’a bağlı İliç ilçesini panaromik olarak görerek otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Vadi Otel, Bozkurt Otel, Eğin Konağı, Vb.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından, ismi önceleri "Eğin" iken, Mustafa Kemal Atatürk’e ithafen "Kemaliye" olarak değiştirilen, Çevre ve Kültür Değerlendirme ve Tanıtma Vakfı tarafından özgün mimarisi ve dokusuyla UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRAS LİSTESİ’ne aday gösterilen Kemaliye ve çevresini özel tutulacak minibüslerle (ekstra) gezmeye başlıyoruz. Önce ünlü Kemaliyeliler Taş Yolu  ve Recep Vali Yazıcıoğlu Tünelini görerek fotoğraf molaları veriyoruz. Fırat’ın bir kolu olan Karasu Nehri üzerinde isteyen konuklarımızla Zipline keyfimizi yaparak eğlenceli anlar yaşıyoruz. Daha sonra, isteyen konuklarımızla Karanlık Kanyon sert kayalı koşullarına uygun ve de 60 cm’lik suda bile hareket edebilen özel kanyon tekneleri ile (ekstra) dünyanın en büyük kanyonlarından biri olan ve yaklaşık 9 km uzunluğundaki Karanlık Kanyon’da tekne gezisi yapıyoruz. Karanlık Kanyon barajında yaklaşık 1 saat süren keyifli tekne turu esnasında muhteşem manzaranın içinde sessizliğin sesini dinliyor ve su kenarına inen dağ keçilerini fotoğraflıyoruz. Yol üzerinde, yöre halkının el emeği ile  130 yılda tamamlanan ünlü Kemaliye Taş Yolu ve 1.100 metre yükseklikten Kanat Paraşütü İle Yamaç Atlayışı Sporu (Wingsuit Flying) ile dünya şampiyonu olan sporcuların yamaç atlayışı yaptığı noktaları da görerek, ülkemizin ve Mezopotamya'nın kralı olan Fırat Nehri’nin büyüsü içerisinde unutulmaz anlar yaşıyoruz. Tekne turumuzun ardından, ünlü Kemaliye Taş Yolu’nun derin kısımlarını daha yakından görmek ve adrenalin dolu bir yolculuk yaşamak için arzu eden konuklarımızla, Jeep Safari Turu ‘na (extra) katılıyoruz. Turumuzun devamında Kemaliye Mani Tepesi’ne çıkıyor ve Fırat Nehrinin ve Kemaliye Beldesi’nin kuş bakışı muhteşem manzarası fotoğraflıyoruz. Güzergahımızda bulunan Zincirli Kaya, Tarihi Taş Dibi Camii, Kadı Gölü, Şelale, Kadı evi, Tarihi Dut Değirmeni, Seytali Parkını gördükten sonra, LÖKHANE’de lök tatlısı, dut ve nohut alışveriş için mola veriyoruz. Anadolu’nun ilk kurulan beldelerinden biri olan tarihi Kemaliye (Eğin) sokaklarında, rehberimizin bilgilendirmeleriyle gezimizi sürdürüyor ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa ve Tarih Müzesi’ni ziyaret ediyoruz.(açık olursa)  Buradan “Orada bir köy var uzakta” şiirinin ilham kaynağı olan Ahmet Kutsi Tecer'in köyüne yani Apçağa Köyü'ne hareket ediyoruz. Tarihi dokusu hiç bozulmamış bu köyde, Ahmet Kutsi Tecer Müzesi’ni gezerek, köy pazarında alışveriş yapıp köylülerle sohbet etme şansına sahip oluyoruz. Köy meydanında bulunan tarihi Osmanlı Çeşme’sinden buz gibi dağ suyu içtikten sonra tekrar yola koyuluyoruz. Lisinya Tur'un muhteşem güzelliğe sahip rotalarda yaptığımız  gezimizin ardından Kemaliye’deki otelimize  geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde

Vadi Otel, Bozkurt Otel, Eğin Konağı, Vb.

Not: Akşam yemeği sonrası isteyen konuklarımızla (müzisyenler müsait ise) Atatürk Kültür Merkezi’nde bulunan Şark odasında ‘Kemaliye Cümbüş Gecesi’ etkinliği düzenleyerek yöresel reyhan şerbeti, çay ve Türk kahvelerimizi içiyor, yöresel müzikler eşlinde eğleniyoruz. (extra)

Kemaliye’deki otelimizde alacağımız keyifli bir kahvaltının ardından, Fırat’ın bir kolu olan Karasu nehrini izleyerek, yol üzerinde emekli öğretmen çift aralarındaki tatlı bir iddia üzerine, kayaların tepesine yapmış oldukları muazzam Fırat manzaralı evi panoramik olarak görüyor ve  vefat eden eski valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun örnek mücadelesi ile yapılan, Ayşe Kulin’in "Köprü" kitabına ve de bir filme konu olan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'ne hareket ediyoruz. Köprünün içine yürüyerek giriyor ve grubumuzla hatıra fotoğrafı çekiyoruz. Bu esnada köprünü ayaklarının altına su içmeye gelen yaban keçileri görme şansına da sahip olabiliriz. Sonrasında, 750 yıllık bir kültürün ve inancın kadim izlerini solumak için Alevilerin buluşma noktası olan Ocak Köyü’ne gidiyoruz. Alevi kültürünün yaygın olduğu  köyde bulunan Hıdır Abdal Sultan Türbesi ve Külliyesi’ni gördükten sonra, köy halkından Mustafa Gürer'in genç yaşta kaybettiği oğlu Ali Gürer’in anısını yaşatmak için kişisel girişim ve katkılarıyla kurulmuş,  içerisinde 4000’den fazla folklorik eserin sergilendiği Erzincan'da  ilk özel müze olan Ocak Köyü Özel Müze'sini geziyoruz. Köy kahvesinde kahve veya keçi sütünden yapılmış olan köy dondurmasının tadına da baktıktan sonra, rotamızı  Malatya’nın Arapgir ilçesine çeviriyoruz.  Millet Hanı ve Mirliva Ahmet Paşa Camii ziyaret ederek, tarihi handa öğle yemeği için mola veriyoruz. Buradan, Onar Köyü’ne hareket ediyoruz. Alevi inancının en eski örneklerinden  biri olan ve 750 yıl yaşında olduğuna inanılan Tarihi Cem Evi’ni ziyaret ediyoruz. Köy gezimizde, köylülerin kendi ürettikleri el yapımı ev şaraplarını tadımladıktan sonra, Keban İlçesi istikametinden  Fırat Irmağı'nın eşsiz manzarasına sahip olan Çırçır Şelalesi ve Keban Barajı önünde fotoğraf molaları vererek, Elazığ’a ulaşıyoruz. Buradan birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, 4000 yıllık tarihe sahip Harput'a geçiyor ve bütün Elazığ'ı ayaklarınızın altında gibi hissedeceğiniz Cam Teras'ta  güzel anlar yaşıyoruz. Sonrasında Artuklu eseri Alaca Cami ve Artuklu hükümdarı Balak Gazi Heykeli, Harput Kalesi, Eğik Minareli Harput Ulu Cami, Ahi Musa Mescidi,Cimşit Hamamı, Dabakhane, Meryem Ana Kilisesi (açık olursa) Tarihi Harput Evleri’ni görerek bu harika günümüzü Harput Dibek Kahvesi’ni keyifle içerek sonlandırıyoruz. Evliyalar şehri olan Harput’tan ayrılıp, Elazığ’da bulunan otelimize yerleşiyoruz. İsteyen konuklarımızla yürüyüş mesafesinde olan Elazığ Kapalı Çarşısına giderek, alışverişler  yapabilir ve meşhur vişneli dondurmasından tatma şansına sahipolabilirler. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Elazığ 4*Marathon Otel

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Elazığ Keban Suyu üzerinde 15 dakika sürecek  feribot yolculuğu ile Pertek Kalesinin muhteşem manzarası eşliğinde Tunceli’ye geçiyoruz. Hozat yoluyla Munzur Çayı’nın ana kaynağını oluşturan Munzur Gözeleri'ne (Şelaleleri) doğru yol alıyoruz. Doğa harikası Munzur Gözelerini ve bölgenin diğer dini merkezi olan Munzur Baba ziyaretgâhını  görerek, oradaki adak noktasında çırağı yakıyoruz. Alevi kültürüne ait ritüeller hakkında rehberimizden ilginç bilgiler aldıktan sonra, diğer gezi noktamız olan Munzur Vadisinde yer alan ve eski belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu seçildikten sonra kaderi değişen ünlü  Ovacık ilçesine doğru ilerliyoruz. Burada organik ürünler satan Ovacık Belediye Kooperatifi’nde, ovacık fasulyesi, dut pekmezi, çiçek balı ve nohut alışverişleri yapıyor ve ilçe meydanında bulunan pastanelerinde kazandibi ve triliçe tatlısı molası veriyoruz. Munzur Vadisi Milli Parkı koruma altında olup  endemik bitki ve hayvan türleri ile zengin bir flora ve fauna’ya sahiptir. Muhteşem manzaralar ve asma köprülere sahip doğa harikası Munzur Vadisi’nde bol bol fotoğraf çekimi yapıyoruz.  Vadinin  önemli su kaynaklarından olan Halbori suyunun çıkış noktasını keşfederek, derin ve kayalık bir vadinin içinde bulunan Halbori Gözeleri’nde isteyen konuklarımız yüzebilir veya  buz gibi suyun içine ayaklarını sokarak semaverde  çay keyfi yapabilirler. Bu güzelliklere veda ederek, Tunceli merkez’e geçiyoruz. Burada önce öğle yemeğimizi alıyor ve turumuza başlıyoruz. Bir çok farklı medeniyetlere ait eserleri geniş bir alanda sergileyen Tunceli Arkeoloji Müzesi’ni gezerek, Tunceli’nin, Munzur Çayı’nın ve Hobbit Evlerinin ilginç manzarasını da fotoğrafladıktan sonra, yöresel şalvarların ve poşuların satıldığı meydan pazarında alışveriş için mola veriyoruz. Turumuzun devamında Tunceli Cem Evi’ne gidiyor ve görevli Alevi dedelerinden kadim Alevi inancı hakkında birinci elden bilgiler alıyoruz. Buradan hareketle Pülümür deresi üzerinde bulunan Kutu Deresi Plajı adlı tesise uğruyoruz.  Dileyen misafirlerimiz yüzebilir veya çay kahve içerek doğanın muhteşem güzelliğini seyredebilirler. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Elazığ 4*Marathon Otel

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından Anadolu’nun kayısı üretim merkezi Malatya’ya hareket ediyoruz.İlk olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yeni katılan Arslantepe Höyüğü gezisi ile turumuza başlıyoruz. Arslantepe  Höyüğü Türkiye'deki en büyük höyüklerden biri olup, MÖ 5 bin yıllarından MS 11. yüzyıla kadar iskan edilmiş bir arkeolojik yerleşim yeridir. Rehberimizin bilgilendirmelerini dinledikten sonra, Battalgazi bölgesinde yer alan ve Roma şehir surları ile çevrili olan Eski Malatya’ya geçiyoruz. Sırasıyla Roma Şehir Surları, Poyraz Konağı, Kanlı Kümbet, Silahtarağa Kervansarayı, Sütlü Minare, 5 Konaklar Müzesi Etnografya Müzesi, Orta Asya Otağı (Yurt) görerek, yöresel öğle yemeği almak üzere mola veriyoruz. Yemek molası, meşhur Malatya Kayısısı  alışverişi yapmak üzere  meşhur  Şirehan’da serbest zaman veriyoruz. Daha sonra Malatya Sanat Sokağına gidiyor ve burada Türkiye'nin en büyük fotğraf makinası müzesini geziyoruz. İsteyen konuklarımız sanat sokağında el yapımı hediyelik eşya alışverişi yapabilir veya  Oyuncak Müzesi'ni gezebilirler. Buradan Malatya’nın güller kokan ilçesi Darende’ye hareket ediyoruz.Yol güzergahında Levent vadisinde bulunan muhteşem devasa kanyonu görmek ve fotoğraflamak için mola veriyoruz. Darende’ye  vardığımızda, Somuncu Baba  Türbesi ve Külliyesi, Has bahçe, Kudret Hamamı, Balıklı Göl, Dev Su Değirmeni, Balıklı kuyular, Balaban evleri, Zengibar kalesi, Darende Ulu Camisi’ni görerek, Tohma Kanyonu’na gidiyoruz. Kanyonun eşsiz güzelliği içinde bulunan şelalelerin oluşturduğu derelerin içine ayaklarımızı sokarak, külde yapılan Türk kahvemizi keyifle içiyoruz. Ardından Malatya kent merkezine geri dönüyor ve uçak saatimize göre Malatya Sanat Sokağında serbest alışveriş ve akşam yemeği alarak, 6 günlük bu harika turumuzu, unutulmaz anılarımızla  sonlandırıyoruz. Buradan Malatya havalimanına  geçiyor ve 22.45 uçağı ile hareket ederek Antalya'ya ulaşıyoruz. Siz değerli misafirlerimizle bir sonraki Lisinya Tur seyahatinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.